Manevi babam, ağabeyim, büyüğüm Bayındırlık ve İskan Bakanlığı eski Müsteşarı Metin Üğdül ile sohbetimizde düşünme konusunda anlattığı bir anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çünkü şimdi tam zamanı diye düşünüyorum…
İlk önce Metin Üğdül’ü kısaca anlatayım.
3 Haziran 1989 yılında açılışı gerçekleştirilen Abdi İpekçi Spor salonu, o dönem adeta milli bir kriz haline gelmişti.
Aylar öncesinde organizasyon yapılmış açılışa Amerikalı Harlem Wizards ile Washington Generals takımları arasında oynanan gösteri maçıyla start verilecekti. Lakin siyasi faktörler ve muhalif siyasi ve hükümete muhalif gazetelerin devamlı gündeme getirerek işleri yavaşlatmaya çalışmaları stresi arttırıyordu.
Dönemin Bayındırlık ve İskan İstanbul İl Müdürü daha sonradan da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı eski Müsteşarı Metin Üğdül, çizmeleri ayağına geçirerek salonun inşaatında bir fiil yeri gelir amele, yeri gelir, usta ve yeri gelir mühendis olarak mesai merfumu gözetmeden tüm ekibiyle 24 saat üzerinden çalışarak belirtilen tarihe Abdi İpekçi Spor Salonunu yetiştirir. Ve organizasyon tarihinde Harlem Wizards ile Washington Generals takımları gösteri maçlarını yapar ve dünya basını da büyük ilgi gösterir.
Metin Üğdül emekli olduktan sonra Toprak Holding İnşaat şirketinin başına geçer.
Birgün Toprak Holdingdeki makamında kendisini ziyaret ettiğimde bana “evlat gecen günü Halis Beyin yanına çıktım ve istifa etmeyi düşündüğümü söyledim.
Ben Devlet kurumlarında alışıktım. Kapım her zaman açık, birileri gelir bir şeyler sorar, projeler inceleriz ve devamlı tempo içindeydim. Fakat burada bir makam odam var, sekreterim var ama hiçbir tempo ve işler alt birimlerde profesyoneller tarafından yapılır benim yaptığım fazlaca bir iş kalmıyor. Bu yüzden istifa etmeyi düşündüm.
İşte Halis Toprak Bey bana neden diye sorduğunda sana anlattığım bu olayları anlatmadan -Halis Bey düşündüm- dedim ve cümlelerimi tamamlamadan işte benim senden istediğim ve seni şirketin başına geçirmekte ki amacım buydu. Ben senden düşünmeni istiyorum ve sen düşünmeye başlamışsın diyerek istifamı kabul etmedi” diyerek yaşadıklarını anlatmıştı.
İşte bu olaydan sonra Toprak İlaç Fabrikası 1994 yılında faaliyete geçen Sakarya tesislerinin projesini hazırlayarak fabrikanın yapımını gerçekleştirmişti.
İşte bizlerin özellikle Gömeç halkının ve belediye başkan adaylarının da yapması gereken en önemli konu düşünmek olmalı.
Adaylar gerçekten popülist laflarla değil gerçek düşüncelerin hayata geçirile bileceği projelerle halkın karşısına çıkmalı.
Seçmenler de yine aynı şekilde oy kullanmadan önce spor fanatikliği gibi değil Gömeç’e gerçek hizmetlerin kim ve nasıl getirebileceği hesaplanarak oylarını kullanmalıdır.
Etkiler, eylemler ve sonuçlar özellikle bu seçimlerde Gömeç’in talihini değiştirecek diye düşünüyorum.